İSKANDİNAVYA'DA GEZİ VE KAMP - 1

Nefer Telefonla Kumanda Cihazlarını İncelediniz mi?

     Başa Dön    Önceki Sayfa       

               Önsöz

 Bu yazıyı bizim gibi düşünen insanların yararlanması ve onları biraz olsun cesaretlendirmek için yazıyoruz. Bizler yıllardan beridir zaten Türkiye’de kamp yaparak geziyorduk. Bunun bir benzerini neden başka ülkelerde de yapamayalım?diye düşündük. Bunun için karşımızdaki en büyük engel vize sorunu idi. Bunu aştıktan sonra sadece gezinin gerçekleştirilmesi kalmıştı. Gezi esnasında olabildiğince düşük harcama yaptık. Zira bütçemiz kısıtlıydı. Gezi esnasında bütün yaptıklarımızı, harcadıklarımızı bir gezi defterine not aldık. Bugün gezinin üzerinden 6 ay geçtikten sonra not defterimiz sayesinde bu yazıyı yazabiliyoruz. Gezi esnasında iki defa kutup çemberini geçtik, ren geyiklerine ilk defa dokunduk ve tünelde serinlemek için nasıl yol kestiklerine şahit olduk, Avrupa’nın anakaradaki ve anakaraya en yakın adadaki en kuzey noktasına çıktık. Kutup noktasına 2000km kadar yaklaştık. Hiç batmayan güneşi gördük. Avrupa’nın en uzun tünelinden geçtik. 25 günde 7000km yol aldık. Temmuz ortasında 7 derece sıcaklıkta titredik. 2700 fotoğraf çektik. Kocaman somon balıklarını ızgara yaptık, 3 ülkeyi dolaştık ve bütün bunlar için sadece 3.5 milyar lira harcadık.

 Döviz Kurları               1 US$  = 1.4MTL

1 EUR = 1.6MTL

1 SKR = 180kTL (İsveç Kronu)

1 NKR = 200kTL (Norveç Kronu)

           Bu Kitap Nasıl Yazıldı  

Nermin yolculuğumuz boyunca gezi defterimize sürekli notlar aldı. Bu okuduğunuz gezi kitabını büyük oranda bu gezi notlarından değerlendirerek oluşturuldu. Gezi ile bu kitabın hazırlanması arasında 1.5 yıllık bir zaman geçti. Bu süreç içinde çevremizde buna benzer bir kaynak bulamadık. Bununla birlikte böylesi bir geziye çıkmayı hayal eden ama bir türlü cesaret edemeyen birçok arkadaşımızın var olduğunu fark ettik. Bu nedenlerle böyle bir kaynak kitabı oluşturmaya karar verdik. Çektiğimiz fotoğraflara da bakarak gezi anılarını oluşturduk. Resimlerden küçük bir kısmını da bu kitaba yerleştirdik. Panaromik şekilde çekilmiş bazı resimleri de yan yana birleştirerek çok geniş açılı manzaralar da elde ettik. GPS koordinatlarını da kitabın sonuna ekledim ve ilgili yerlerde [GPS:YERADI] şeklinde ilgili koordinat bilgisini de ilişkilendirdim. GPS ile gezecek arkadaşlar bu bilgileri cihazlarına girerek gezilerini kolaylaştırabilirler. Sonunda Nermin de bu kitabı tekrar gözden geçirdi ve ilave etmek istediklerini ekledi.Bu harika geziyi birlikte gerçekleştirdiğim hayat arkadaşım Nermin’e bana bu kitabı hazırlamada her türlü desteği sağladığı için teşekkürü borç bilirim.

©  Ferhat Şirin Aralık 2004 

Hazırlık ve Vize

 Böyle bir gezinin en zorlu ve sıkıcı aşaması vize almak. Yıllar öncesinden hayalini kurmuş olduğumuz İskandinavya gezisine artık bu yıl çıkmak istiyorduk. 21 Haziran en uzun günde batmayan İskandinav güneşini görmek istiyorduk. Zira daha önceki sene aracımızla gidelim diye düşündüğümüz ve rotamızı kamplarda kalacağımızı İtalyan Konsolosluğuna bildirdiğimizde bizden otel rezervasyonu istemişlerdi, bizse onlara uzun bir kamp yerleri listesi vermiştik. Nedense pek inandırıcı olamadık ve vize alamamıştık. Herhalde Türkler kamplarda kalır ve güzel gezerler diye bir düşünceleri oluşamamıştı. Daha önce düşündüğümüz asıl güzergah olan Yunanistan – İtalya rotasını vize vermeyen İtalya’ya kızdığım için değiştirdim ve Bulgaristan-Avusturya-Almanya üzerinden yeni bir rota oluşturduk. Hemen ardından Finlandiya konsolosluğuna başvurduğumuzda onlara gezi rotamız garip gelmemişti ama schengen kurallarına göre asıl vize almamız gereken yerin ilk girilen ülke olan Avusturya olduğunu söyledi. Daha fazla uğraşmak istemiyordum pes ettim ve Ani harabelerine dek sürecek bir Türkiye gezisine çıktık. Neyse onun detayını burada belirtmeyeceğim.

 Vize denemelerinden 2 yıl sonra tekrar denemeyi düşündük. Yıl 2003 Mayıs Yunanistan konsolosluğunun önünde vize kuyruğundayız. Uzun bir kuyruk... 2. gün ancak sıra geldi. Atalarımızın imparatorluk sınırları içinde olan bir ülkeye girebilmek için böylesi bir işleme gerek duyulması ne acı... Neyse vize için başvurduğumuzda istediğimiz 45 günlük vize bu sefer fazla görüldü. “Siz nasıl 45 günlük bir süre gezi yapabilirsiniz? Benim böyle bir vize vermeye yetkim yok! Siz en iyisi 2 gün sonra gelin o zaman .... bey gelecek belki o size vize verebilir” dedi. Kös kös geri dönerken aklımıza uçakla doğrudan İskandinavya’ya gidip oradan araba kiralamak geldi. Böylelikle yol azalacağından 30 gün de yeterli oluyordu. Bunun üzerine zaten hazır olan evrakımızla İsveç konsolosluğuna başvurduk. Görevli, araba kiralayıp gezme şeklindeki gezilere sorun çıkartabildiklerini söyledi. Başvurumuzu aldı. 3 gün sonra pasaportu almaya gittiğimizde 30 günlük vizeyi aldığımızı görünce bize de sürpriz oldu :-).

Vize alınması ne yazık ki böyle bir gezinin en zorlu bölümü. Geziyi 26 gün olarak planladık. Uçak biletimizi aldık 2 kişi gidiş dönüş 400$ ödedik. Araç kiralama işlemini İstanbul’da internetten rezerve ettik. Kamp malzemelerimizi, giysilerimizi birkaç gün yetecek yiyecek stokumuzu hazırladık. Yanımızda götüreceğimiz parayı döviz olarak; EURO, İsveç Kronu, Norveç Kronu ve çok az da Amerikan Doları olarak yanımıza aldık.

Nelerin Götürülmesi Gerektiği ve Yanımızda Götürdüklerimiz.

 Giysi Çantası; Yeterli sayıda iç çamaşır, tshirt, Kalın polar eşofman, ince pantolon, kadife pantalon, ince naylon yağmurluk, çorap, banyo için terlik.

Teknik malzemeler çantası; Çantaları tartmak için küçük bir el kantarı, Küresel yer konumlandırıcı (GPS), 12Vdc/220Vac 300W gerilim dönüştürücü, Çok fonksiyonlu çakı (İsviçre Ordu Tipi), Kontrol kalemi, yıldız tornavida, Küçük bir AVO metre, Bütün pilli cihazlar için şarjlı pil ve şarj cihazı, Mümkünse 12V ve 220V için şarj cihazları. Yedek cep telefonu, Elektriksel bağlantılar için birkaç metre kablo, izole bant, birkaç metre çamaşır ipi.

Yiyecek çantası, Konserve hazır yiyecek, Hazır çorba (oralarda yok!), Makarna, çay, pirinç, bulgur, film kutularında muhtelif baharat, Kahvaltılık peynir, reçel, çay, şeker, sucuk, ayçiçeği/kuruyemiş, 1/2lt pet kola şişesine konulmuş sıvıyağ, kibrit...

Mutfak Malzemesi; küçük tencere (mümkünse içi içe geçen), küçük çaydanlık, sağlam plastik malzemelerden tabak, bardak, salata tabağı ile metal çatal, kaşık, bulaşık deterjanı ve süngeri...

Kamp Malzemesi; çadır, mat, uyku tulumları ve polar battaniyeler.

Kişisel Bakım Malzemesi; Diş fırçası ve macunu, Sabun, Küçük şampuan, Havlu, İlaçlar (düzenli aldığınız ilaçlar, ağrı kesici ve ishal ilacı gibi), Vitaminler marketlerde satılıyor ama ilaçları eczaneden reçetesiz alamazsınız. İğne iplik, tırnak makası. Krem, traş bıçağı, güneş gözlüğü...

Belgeler dokümanlar; Haritalar, ilgili dergi fasikülleri ve kitaplar, not almak için defter, toplanılan küçük belgeleri (bilet, fiş makbuz gibi) deftere zımbalamak için küçük zımba makinası. Pasaport ve fotokopisi

Küçük ve Büyük sırt çantaları.

Taşınabilir bilgisayar. (Dijital makinadaki resimler için)

Kamera ve birkaç kaseti.

Dijital fotoğraf makinası; optik zoom’u olmayan basit bir model. Mümkünse daha iyisini tercih ediniz.

Dia çekmek için mekanik fotoğraf makinası ve bir miktar DIA film. (Merakınız varsa!)  

Film kullanan fotoğraf makinası kullanacaksanız; çok sayıda filmi yanınızda götürün. Film, kamera kaseti ve pil gibi malzemeler İskandinavya da çok pahalı.

Nermin’in taşıdığı küçük sırt çantası, kamera ve fotoğraf makinaları var.

Büyük sırt çantasına; haritalar, konserveler, kahvaltılık ve ağır yiyecekleri yükledik. (Malum bagaj kotası!)

Küçük kamp tüpü mekanizmasını ve kartuşlarını götürmedik. Kartuşlar uçuş için son derece tehlikelidir. LPG ve Propan! içeriyor üstelik bagajda basınç düzenlenmediğinden büyük ihtimalle de patlarlar!. Kartuşlar her yerde satılıyor ama kamp tüpü ocağını bulmak büyük sorun oldu ocağınızı mutlaka götürün!

Not: Benim gibi ayçiçeği yeme merakınız varsa yanınıza yeteri kadar alın! Yoksa bulamazsınız. Avrupa da ayçiçeğini sadece marketlerin papağan yemi reyonunda satıyorlar.

Çay olarak poşet çayı kabul edebiliyorsanız çaydanlık yerine sadece bir su ısıtıcısı yeterlidir. Poşet çay ve kahve her markette satılıyor. Bizim gibi normal çay demleyip içiyorsanız yanınızda yeteri kadar çay bulundurunuz. Her yerde toz çay bulunmuyor.                

Sonraki Sayfa