İSKANDİNAVYA'DA GEZİ VE KAMP - 17

Nefer Telefonla Kumanda Cihazlarını İncelediniz mi?

      Başa Dön    Önceki Sayfa       

Kuzeydeki Ada Şehir Tromso

19 Temmuz 2003 Cumartesi . Buraya kadar 3335Km yol aldık. Sabah kahvaltımızı yaptıktan sonra Tromso’ya doğru yola koyulduk. Bu gün güneşli bir gün, hava sıcaklığı 18°C. Tromso’ya gelirken bir tuvalette tuvalet kağıdının kocaman bir asma kilitle kilitlemiş olduğunu görüp oldukça şaşırdık. Demek ki buradaki insanlar tuvaletten tuvalet kağıdı çalıyorlarmış? 

Tromso Norveç’in kuzeyindeki en büyük şehir. Tromso 10km uzunluğunda en geniş yeri 3km olan bir ada üzerine kurulu. Anakaradaki yerleşim yerinin adı Tromsdalen, tam karşısında da Tromso şehir merkezi yer alıyor. Tromsdalen ile Tromso arasında iki geçiş var. Birincisi, altından gemilerin kolayca geçebileceği kadar yüksek bir köprü, diğeri ise bir denizaltı tüneli. Tromso merkezini [GPS:TROMSO] park edecek yer göremediğimiz için duramadan geçiyoruz. Adanın güney burnunu geçince arka tarafında Tromso Üniversitesinin Müzesine girdik. Kişi başı 30Kr verdik. Güzel bir müze, 2 saat kadar dolaştık. Müzede dinozorlar çağından kalma dinozor kemikleri, maketleri, fosiller, Sami kültürünü tanıtan bilgiler, bitkiler, ilaçlar ve eski mağara yazıtları gibi değişik konuları içeren farklı alanlar vardı. Bir de sismometre vardı. Yakınında zıplayınca ibresi deprem kaydediyordu. 1942 yılında düşen bir meteorit de müzede vardı. Müzede en hoşumuza giden de Kuzey ışıkları video gösterisi idi. Kuzey ışıkları en iyi 70° enlemi bölgesinden görülüyormuş. Tromso’da bu nedenle Kuzey Işıklarının en iyi görüldüğü yerlerin başında geliyormuş. Müzeden sonra adada akvaryum ve Kuzey Işıkları Planetaryumu da varmış ama bunları bir sonraki geziye bırakıyoruz. Adanın arka tarafında yemeğimizi yedik. Bu arada Tromso’nun sembolü yöreye özgü kocaman bir çiçek. Bu çiçekler bizdeki bir kır çiçeğine benziyor ama bizdekiler 50cm kadar boyundayken Tromso’daki çiçekler 2 metrenin üzerinde. 

Trondhaim’in sembolü olan çiçek. Adayı karaya bağlayan köprü ve karşı kıyıda tiyatro binası.

Tromso çok sayıdaki adanın arasında bir ada-şehir. 

Adanın arkasında da diğer adaya geçen bir köprü var. Adanın ortasındaki yoldan tekrar Tromso yüzüne geldik ve buradaki botanik bahçesine geldik. Botanik bahçesi halka açık. Botanik bahçesinde, hayatımda ilk defa gördüğüm çok sayıda bitki vardı. Sadece bazılarını tanıyabildik. Burada da birkaç saat harcadık. Hava güzel ve güneşli , üstelik de güzel bir bahçede dolaşmak oldukça hoş. Saat 18’de tekrar Tromso’nun içine geldik. Bu sefer ortalık bayağı sakindi ve arabamızı park edecek bir yeri kolayca bulduk. Bu saatte birçok işyeri kapanmış. Burada büyük bir Roald Amundsen heykeli var. Amundsen Güney kutbunu ilk keşfeden kaşif. Aslında amacı kuzey kutbuna ulaşmakmış ama bu işe kalkıştığında Peary’nin ondan önce bunu başardığını öğrenince, kafayı takmış bir kere, ne yapsın adamcağız. O da mecburen dünyanın diğer kutbu olan güney kutbunu keşfetmiş. Bu amaç için daha önceden yola çıkmış olan İngiliz Skott’u kutup yolculuğunda geri bırakıp hedefine ulaşmış. Tromsoda sokaklarda çok güzel çiçeklikler var. Rengarenk çiçekleri belli bir düzenle yerleştirip çeşitli şekiller oluşturmuşlar. Tromso’da gezerken “indirim” yapmış bir otel gecelik tek kişi fiyatını 410Kr olarak ilan asmışlar. Böylesi bir otel konaklamaları ile tatil yapsak birkaç günde bizim tatil bütçemiz erirdi. Tromso’dan ayrılıp köprüyü kullanarak Trondelan’a geçtik. Köprünün tam ayağının dibinde güzel bir tiyatro binası yapmışlar. Sydney’deki ünlü opera binası gibi ilginç bir mimarisi var.

Tromso Üniversite Müzesinde yanında zıpladıktan sonra sismometre ve ekranı ile bir balık fosili. 

Tromso Üniversite Müzesinin Brosürü 

Botanik bahçesinden iki çiçek.

Parti Daveti!

E8 karayolundan bir önceki gün kamp yaptığımız yere olan Nordjoskbotn’a kadar geri geldik ve Buradan tekrar E6 karayoluna bağlanıp Narvik yönüne devam ettik. Moen’deki Narvik yol ayrımına gelmeden ormanlık bir yoldan giderken, önce yolun üzerinde bize dur işareti yapan ve önünü havlu ile kapatan  bir genç dikkatimizi çekti. Yanlarında da yolun kenarına çekmiş bir otomobil vardı. Bir sorun olduğunu düşünüp yavaşladık. Gencin arkasında 2 tane de kız vardı. Bizim arabamız  yakınlarına gelince genç erkek birden arkasını döndü. Poposu tamamen çıplaktı..  Biz de durmadan devam ettik. Nermin bir de onların bulunduğu yerin hemen aşağısında da kızlı erkekli 20 kişilik kadar bir grubun “kamp” yaptığını da görmüş. Yol boyunca bu duruma bayağı güldük. Demek ki kendilerine göre bir “party” yapıyorlardı!. Bizi de kendi yöntemleriyle partilerine davet etmeye çalışmışlardı. 

Bardufoss’daki Statoil’den 8.95Kr/lt’den 130Kr’luk benzin aldık. Burada Mazot da 8.36Kr. Norveç’de benzin fiyatları çok değişken. Buraya kadar 3569Km yol aldık. Burada Polarzoo ile ilgili bilgi aldık. Stermeon’daki Polarzoo yani Kutup Hayvanat bahçesi giriş için kişi başı 110Kr alıyormuş. Pahalı geldi biz de uğramadan devam ettik. Geceyi Ofotfiyordu kıyısındaki Bjerkvik kasabasına gelmeden önceki Sevaten gölünün kıyısına çadırımızı kurduk [GPS:CADIR1]. Kendimize bezelyeli patatesli yemek yapıp yedik. Saat 01:30 gibi de yattık. 

20 Temmuz 2003 Pazar Sabah güneş ışığıyla uyandık. Ama Nermin yorgunluktan kalkamadı. Ben de uzandığım yerde dinlenmeye devam ediyordum. Kısa bir süre sonra pırıl pırıl güneş yerini sağanak yağmura bıraktı. Kahvaltımızı çadırda yapmak zorunda kaldık. Saat 11:20’de konakladığımız yerden ayrıldık. Konakladığımız yere varmadan önce benzincinin tuvaletini kullanmak zorunda kaldık. Çünkü yol kenarındaki “Turistik Tesis” in tuvaleti kullanılır gibi değildi. Tesiste hiç su bulunmamasının yanı sıra tuvaletinde de kocaman bir delik vardı, üzerine bir tuvalet kapağı oturtulmuştu ve dışkılar doğrudan dışarıya, açığa dökülüyordu. Bir de bizim ülkemizi beğenmezler!. 

Bu fotoğraf gece! 0:30’da çekildi. 

Sonraki Sayfa