İSKANDİNAVYA'DA GEZİ VE KAMP - 20

Nefer Telefonla Kumanda Cihazlarını İncelediniz mi?

      Başa Dön    Önceki Sayfa       

Moirana

66°22’ kuzey enlemine ulaştığımızda deniz seviyesinden 146m’ye indik ve etrafımız tamamen ağaçlarla kaplandı. Hava sıcaklığı da 28°C’ye ulaştı. Moirana’ya [GPS:MOIRAN] ulaştığımızda kilometre sayacımız 4124Km’yi gösterdi ve ESSO benzinciden de 9.36Kr/lt’den 280Kr’luk benzin aldık. Rimi marketten kömür, tavuk, ekmek, muz, şeftali, erik, peynir, yoğurt, reçel, meyve suyu ve çikolata aldık. Alışveriş arabamızı iyice doldurduk. Epeydir bu kadar alışveriş yapmıyorduk. Toplamı 259Kr tuttu. Moirana Nordrana fiyordunun en sonuna kurulmuş bir şehir. Arabamızı otoparka bırakıp şehir yürüyüşü yapıyoruz. Moirana’da saat 16’da işyerleri kapanıyormuş. Bu saatten sonra otoparklar ücretsizdi. Burası ufak bir şehir. Demiryolu alt geçidine ine merdivenlerin yanındaki, tekerlekli iskemle kullanıcılarının yararlanması için kıvrıla kıvrıla ilerleyen rampa dikkatimizi çekiyor. Sahile doğru giderken canlı renlere boyanmış ahşap evler, iri martılar, evlerin bahçelerinde rengarenk çiçekler görüyoruz. Sahilde ayakları, suyun içinde olduğundan görülmeyen bir insan heykeli de vardı. Sokaklarında da birçok insan ve hayvan heykeli vardı. Bir saat kadar şehir yürüyüşünden sonra yola devam ettik.  Çarşı içinde dolaşırken, Ferhat yol kenarına yaklaştı ve  yoldan geçen bir araba hemen durdu. Biz karşıya geçemeye niyetimiz yoktu. Ama adam durunca Ferhat “ Adama ayıp olmasın geçelim bari “ dedi. Buralarda insana saygı kendini hemen gösteriyor. Darısı İstanbul Trafiğinin başına !!!! 

Moirana’da denizin içinde bir heykel var. Moirana evleri ve sokağı. 

Çadırımın Üstüne Şıp Dedi Damladı    

Korgen’de Korgen Kamping’le [GPS:KORGEN] görüşüp 100Kr’a anlaştık ve kampa yerleştik. Bu kamp tesisini beğendik. Nehir kenarına kurulmuş. Güzel ve düzenli. Duşumuzu aldık. Yemeğimizi kampingin mutfağında pişirdik ve kamptaki masaların bulunduğu güzel bir salonunda yemeğimizi yedik. Bugün aldığımız tavuğu pişirdik ve yanına da salata yaptık. Yemeği bitirmemiz saat 12’yi buldu ve yorgunluktan hemen yattık. Güzel bir uyku çektik. 

22 Temmuz 2003 Salı Sabaha karşı yine yağmur başladı. Ama saat 9’a kadar da tam olarak uyanamadık. Biz tuvalete gidip geldikten sonra yine yağmur başladı ama ne yağmur. Müthiş bir sağanak. Çadırın üzerine yağan yağmur, penceremizin önünden gerçekten de bardaktan boşalırcasına akıyordu. Neyse ki çadırımız 1 damla bile su geçirmedi. 40 dakika boyunca “Çadırımın üstüne şıp dedi damladı” şarkısını söyledik. Sabah kahvaltımızı yine tesisin salonunda yaparken bir taraftan da gezinin bundan sonrasını planladık. Bu arada yine güneş çıktı ve epeyce ısıtıyor. Buralarda hiç belli olmuyor. Şimdi güneş, 10 dakika sonra yağmur olabiliyor. İnsanlar güneşi görünce hemen mayo giyip, güneşleniyorlar. Hak vermek lazım, yazın en sıcak ve güneşli mevsimleri böyle yani daha fazla “yazları” olmadığından bununla idare ediyorlar. Bir Akdeniz ülkesi insanı olarak İskandinav güneşi bizim için bayağı kararsız göründü!. Buraların kışını düşünmek bile istemiyorum. Kalix’de sorduğumuzda kışın     -42°C’ye düştüğü oluyormuş!. 

Yoğun yağmurda çadırdan süzülen sular ve yağmurdan sonra Korgen kamp kenarındaki nehir.

Öğleden sonra 14:15’de Korgen’den ayrıldık. Yollarda artık geyik yerine koyun görüyoruz, ara sıra da inekler var. Hava sıcaklığı 22.5°C. Bir saat 15 dakika sonra Mosjoen’e ulaştık. Mosjoen de fiyort sonuna kurulmuş bir yerleşim yeri. Burada Mosjoen Kamping [GPS:MOSJOE] adında bir kamp yeri var. Mosjoen Kamping **** (dört yıldız) bir kamp yeri ve fiyatı da duş dahil 90Kr’muş. İçinde yüzme havuzu da var. Güzel bir kamp. Burası konaklamak için güzel ama henüz konaklamak için erken bir saatteyiz. Daha alınacak çok yolumuz var. Bu nedenle devam ediyoruz. Bu kampta çocuklu gelenler için ayrı oyun sahaları bile var. 

Balıklar bu şelaleyi yukarı doğru aşmaya çalışıyorlardı. 

Saat 16.00 gibi Laksforsen de “Laksforsen Fall” [GPS:LAKSFO] adındaki bir şelaleye vardık. Bu şelalenin debisi oldukça fazla, kayalık biz yüzeyden eğimli olarak akıyor. Toplam düşü yüksekliği 17m’imiş. Orada şelalenin akışını izleyen bir turist grubu da vardı. Bu akarsuda somon balıkları yukarıya doğru gitmeye çalışıyorlardı. Balıkların işi gerçekten zor. Hızla akan nehirde hem de aşağı doğru dökülen bir sudan yukarıya doğru yüzmek oldukça zor olsa gerek. Atlayan balıkları kamerayla görüntüledim. Şahane ve heyecanlı bir seyir oldu. Bazı balıklar başarıyor bazıları ise akıntıya kapılıp geriye düşüyorlardı. Buradaki çevre manzarası da çok güzel. 

Buralarda dikkatimizi çeken bir şey de yollarda hemen hemen hiç kamyona rastlamadık. Yük taşıyan araçlar genellikle Tırlar. Tırlar da arabalar gibi 90 km hızla gidiyorlar. Bizdeki gibi bir anda 30km hızla giden bir kamyonun ardından gitmek zorunda kalmadık. 

Güzel bir gölün [GPS:PARKGO] yanından geçerken bir çay molası veriyoruz. Burada masalı banklar da var. Çayımızı demleyip yanında bisküvi yedik. Çay molasından sonra yolumuza devam ediyoruz. 

Yolda, ayaklarına paten takmış ve ellerindeki kayak sopalarıyla asfaltta kayak yapan birine rastladık oldukça ilginç geldi. Namskopen’i geçtikten sonra, saat 18:26’da Namsen nehri üzerindeki minik şelaleyi gördük. Yarım saat sonra “Namsskogan  Family Park”a [GPS:NAMSKO] girip çıktık. Burası çocuklar için bir tesis. İçeride bir hayvanat bahçesi varmış. Kapısında saçları uzun beyaz, gövdesi kısa ve siyah renkte olan iki sevimli köpeği gezdiren bir adam gördük. Köpeklerini biraz sevdim. Etrafımızdaki çocuklar da köpeklerle ilgilendi. 

Kuzeyli arı bal arıyor. Etrafta pek hayvan olmadığından çocuklar hemen ilgileniyor.

Dün marketten aldığımız çileği yedik. tadı bir harika . Tatlı ve gerçek çilek kokusu ile muhteşem. Saat 22’de akşam yemeğini yedik. Patatesli tavuk yemeği pişirdik. Snasavatnet gölünün kenarında yedik. Hava önce iyiydi yemeğimizi yerken birden yağmur başladı biz de yemeğimize arabada devam ettik. Yemekten sonra saat 22:30’da tekrar yola devam ettik. Stainkjer adında bir yerleşim yerine ulaştık. Steinkjer Beikstad fiyordunun kenarında oldukça büyük bir yerleşim yeri. Burada durmadan devam ediyoruz. Trondheim’e yarın girmeyi planlıyoruz. Bu nedenle Trondheim’e gelmeden bir yol üzeri dinlenme tesisinde [GPS:PARKSK] arabanın içinde yatıyoruz. Saat 24:10 ve zaten o kadar yorgunuz ki nerede olsa uyuruz.

Sonraki Sayfa