İSKANDİNAVYA'DA GEZİ VE KAMP - 24

Nefer Telefonla Kumanda Cihazlarını İncelediniz mi?

      Başa Dön    Önceki Sayfa       

Bugün 26 Temmuz 2003 Cumartesi . Kahvaltımızı daha manzaralı bir yerde yapmak için sabah yine yola koyulduk. Saat 10:30’da kahvaltımızı yapacak güzel yere ulaştık [GPS:ROYALR]. Bir nehir kenarı. Ama bu nehir çok yavaş akıyor ve genişliği birkaç yüz metre. Daha çok göl manzarası gibi. Karşı kıyıda tepelerde orman, kıyılara doğru ise çimenlik alanlar var. Yeşilin olmadığı yerler sadece, “yeşil deniz” in aralarına serpiştirilmiş şirin görünümlü evler. Flam yönüne doğru yol alıyoruz. Yolda Prix marketten muz, çilek ve yoğurt aldık. Gutvangen ile Flam arasında biri 11400m diğeri 5100m olmak üzere 2 uzun tünel var. 11.4Km olan tünelin içinde 70Km ile gidildiğinde ancak 10dakikada çıkılabiliyor. Eskiden Oslo ile Bergen arasında karayolu bağlantısı yokmuş. Bu karayollarını yakın zamanlarda tamamlamışlar. Darısı bizim Bolu tünelinin başına!.

Norveç’in bu bölgedeki coğrafyası hep dik yamaçlar ve arasındaki küçük düzlüklerden oluşuyor. 

Flamsbana treni. Flam’da fiyorttan yamaca tırmanmaya çalışan bir bulutçuk.

Flam ve Flamsbana Treni

Bugün yine aralıksız yağmur yağıyor. Yine etrafta dağlardan çağlayarak akan sular görüyoruz. Derin vadilerin içinden gidiyoruz. Her taraf yeşil. Flam Camping’e uğradık. Buradaki Turizm danışmadan bilgi aldık. Flam Camping’de güzel bir kampa benziyor. Ama bizim biraz daha yol almamız lazım. Dönüş günümüz yaklaşıyor!. 

Flam [GPS:FLAM] Sognefiyordunun dibindeki bir yerleşim yeri. Buraya demiryoluyla da ulaşım var. Hatta birçok turizm kuruluşu Oslo’dan Bergen’e götürüyor ve oradan da trenle Flam’a götürüp, Oslo’ya geri götürüyorlar ve bu birkaç günlük tur için bizim harcadığımız kadar para alıyorlar. Buradaki trenin adı Flamsbana. Bu tren yolculuğunun en ilginç özelliği; denizden 2m yükseklikteki Flam’dan 20Km’lik yolculuk sonunda 866metre yükseklikteki Myrdal’a ulaşıyor. Yolculuk esnasında 55/1000 ‘lik bir eğime ulaşıyor. Myrdal’da Bergen ile Oslo arasındaki demiryoluna kavuşuyor. Turistler burada trenden inip Flamsbana ile Flam’a geliyorlar. Flam’a deniz yoluyla Sognefiyort üzerinden de gelmek mümkün. Norveç denizinden Flam yaklaşık 180Km içeride. Bizim Sognefiyortla ilk kavuştuğumuz yer ise; (Bolstad) Norveç Denizi’nden 215Km içeride. Orası Sognefiyordun  kuzeydeki kolu idi. Oraya 2 gün önce, buzlu dağlardan sonra inmiştik. 

Uzun Tünel

Flam’da bizim ilgimizi çeken fazla bir yer olmadığından kısa bir duraklamadan sonra Oslo’ya doğru yola devam ediyoruz. Buraya kadar en uzunu 11.5km uzunluğuna kadar muhtelif boylarda çok sayıda tünelden geçmiştik. Önümüzde ise tünellerin büyükbabası var. Leardals tüneli. Uzunluğu 24.5Km, Sognefiyordun iki kolunu birleştiren bir tünel. Bu uzun tünel hakkında girişteki panodan edindiğimiz bilgiden biraz vermek yerinde olacak. 

Haziran 1992 yılında bu tünelin yapımına karar vermişler ve 1995’de yapımına başlanmış ve 2001 yılında hizmete açılmış. 

4.5Km uzunluktaki tünelde ayrıca 2.1Km uzunlukta havalandırma tüneli de var. Tünelde 16 tane dönüş, 48 tane de duraklama yeri var.

Tünel ilk 12Km’de %2.1’lik eğimle tırmanıyor. Sonra 18. kilometreye kadar %0.7’lik eğimle inişe başlıyor ve tünelin son kısmı ise %2.7’lik eğimle Leardal’a ulaşıyor. 

Tünel girişindeki tabelada yazdığına göre 2001 yılında bu tünel uzunlukta Dünya rekoru kırmış. Leardal tünelini, 16918m ile St.Gotthard, 13972m ile Arlberg, 12901m ile Frejus ve 11600m ile Mt Blanc tünelleri izliyorlar. 

Tünele girerken arabamızın km sayacı 5547 idi tünel sonunda 5572.4 oldu. 

Flam bölgesinden Sognefiyort. Uzun tünelin içi.

Ahşap, Tarihi Kilise

Saat 16’da Galeten civarında [GPS:YEME26] dere kenarında ağaçlık bir yerde yemeğimizi yedik. Burası yoldan gözükmeyen bir yer ve çok hoş. Borgund’da Norgest Best Bevarte Stavkirke 1108-1200 yıllarında yapılmış tarihi bir ahşap kilise var. Kilisenin fotoğraflarını çektik. Kilise dik çatılı ve çatısında da pul pul ağaç parçalarından oluşan “kiremitleri” vardı. Güzel bir yapı. Hemsedal’daki Rimi marketten alışveriş yaptık [GPS:HAMSED]. 52’nolu karayolundan yolumuza devam ediyoruz. 

800-900 yıllık ahşap kilise. Meteor çukuru.

            Meteorit Krateri

Oslo’ya doğru ilerlerken “Gardnos Meteorite Crater” yazısını görünce, hemen ana yoldan ayrılıp kratere doğru yöneldik. Çünkü biz astronomi ile ilgiliydik. Saat 19:40. Anayoldan 3Km kadar uzaklaştık ve krater tesisinin kapısına geldik. Kapıda Gardnos Meteorittkrater Hallingdal Geologipark Nesbyen Norway yazıyordu. İlk önce meteor çukuruna indik. Burada akarsudan mı yoksa düşen bir meteordan mı olduğu pek belli olmayan siyah bir kayalık zemin vardı. Daha önceden buradan sondaj yapıp 3 tane kaya parçasını çıkartmışlar ve bir kenara yerleştirmişler. Gardnos Meteoridi günümüzden yaklaşık 650 milyon yıl önce 200-300m çapındaki bir meteorit, saniyede 20-30Km hızla burada yere çarpmış ve yaklaşık 5km çapında bir krater oluşmuş. Meteoritin kendisi ise buharlaşmış. Meteoritle birlikte buradaki su, çamur ve kayalar da buharlaşmış. Çok miktarda kaya da erimiş. Buhar ve tozdan oluşan bir bulut yükselmiş ve uzaklara taşınmış. 10 dakika içinde krater dairesel bir şekil almış ve kuartz ve feldspar (her ne ise) gibi mineraller yüksek basınç sıcaklık ve şok dalgası sonunda mikroskobik elmaslara dönüşmüş. Daha sonra geçen yüz milyonlarca yılda da kraterin için toz ve kumlarla dolmuş. 

            Çadırımız Küflendi!

Yolda bir de anıt ağaç olan bir yer bulduk. Tarih bilgisi göremedik. Yol kenarı dinlenme yerlerinden birinde konakladık. Çorba yapıp içtik. Suyumuz azaldı. Buralarda tuvalet var, su yok. Her tarafından gürül gürül su akan bir ülkede tuvaletlerde su yok. Etrafta çeşme de koymamışlar. Su kullanma kültürleri zayıf. 

Akşamleyin  Honefoss’a gelmeden Hamremoen’i geçince Rishoved öncesi bir yerde , yol kenarında konakladık. . Burada birkaç karavan da konaklıyor. Biz de çadırımızı çimenlerin üzerine kurduk. Çimenler çok ıslaktı. Zaten gece de yağmur yağdı. Neyse ki çadırımız su geçirmiyor. Ama çadırımızı kurarken çadırımızın bazı bölümlerinin simsiyah küflendiğini farkettik. Dün gece çadır kurmayıp arabada yatmıştık. Önceki gece de sabaha kadar yağmur yağdığından ıslak ıslak toplamıştık. Tabii ki çadır da haklı olarak küflendi.  Konaklama yerimizde altında yemek yiyebileceğimiz, üzeri çatı gibi bir yapıyla kapalı ahşap bir masa da var. Yani bir çardak.

27 Temmuz 2003 Pazar Kahvaltımızı burada yaptık. Kilometremiz 5803Km’ye geldi.Bu günkü planımız Oslo ya ulaşmak ve orayı gezmek.  Hava sıcaklığı 15.5°C. Norveçliler yol levhası öldürme konusunda da çok başarılı. Aşağıda bir av tüfeğiyle vurulmuş bir yol levhası var. Bu manzarayı görünce yabancılık çekmedik. Fena bir şekilde vurulup yara almış bir yol bilgi levhasının fotoğrafını çektik. Sundvollen’de Esso benzinciden 9.08Kr/lt’den 100Kr’luk benzin aldık. Benzinimiz azalmıştı biraz pahalıca geldiği için sadece 100Kr’luk aldık. Oslo merkeze 20Km kala daha ucuz bir benzin görünce oradadaki Statoil benzinciden de 8.35Kr/lt fiyatla 210Kr’luk benzin alıp depoyu doldurduk. Bu şu ana kadar aldığımız en ucuz benzin. Bilseydik bir önceki benzinciden almazdık. 

Gece konakladığımız yer. Arkada çadırımız kuruyor. Sağdaki iki resim ise vurulmuş yol levhası.

Sonraki Sayfa