İSKANDİNAVYA'DA GEZİ VE KAMP - 28
Nefer Telefonla Kumanda Cihazlarını İncelediniz mi?
Yeşil
bir bölge Lilla Edit.
Göteborg’dan 45nolu karayoluna girdik ve Lilla Edit’deki dinlenme alanına ulaştığımızda saat oldukça geç olmuştu. Burada arabamızın içinde uyuduk [GPS:GECE28]. Burası Karlstad’ın da kıyısında olduğu kocaman bir göl olan Vanern gölünden doğup denize kadar ulaşan Göte nehrinin kenarında. Göte nehri Göteborg’un içine kadar ulaşıyor. Lilla Edit nehrin kenarında yeşili ve kazları bol olan bir dinlenme yeri. Bunu ancak sabah fark ettik. Gece geç saatte gelince pek bir şey görememiştik. Artık buralarda da geceler karanlık oluyor. Kahvaltımızı nehrin kenarındaki masada yaptık. Yanımıza kazlar da geldiler ,biraz onlara da ekmek verdik. Park yerindeki tesis aynı zamanda bir otelmiş. Tesise gelenler için bir duş alma yeri de vardı. Otelde bir güzel duşumuzu da aldık. Duş gerçekten çok iyi geldi. Otel binasının çatısı oldukça ilginç bir malzemeden yapılmış. Kalınca bir kahverengi kabuk gibi bir çatısı var. İşlem görmüş saman gibi duruyor!
|
|
Lilla
Edit’te sabah kahvaltısı. Arkada görülen kazlar daha sonra yanımıza
geldiler. Tesis sağda.
Dün yemek
yediğimiz yerde pusulayla kalemimiz unutmuştuk. Burası oraya sadece 16Km
uzakta. Oradaki parkta hâlâ duruyorsa gidip alalım diyoruz. Oraya ulaştığımızda
sadece şansımızı deneyebilmiş olduğumuzu gördük. Aradıklarımızı
bulamadık. 8.06Kr/lt’den benzin depomuzu doldurduk 220.12Kr’luk benzin aldı.
Saat
14:30’da Vanern gölünün güney batısında yer alan Vanersborg’a ulaştık
[GPS:VANERS].
Burası küçük ve sevimli bir şehir. Buradaki fırından 2 ekmek aldık. Bir
arkadaşımız “Swedish Bitter” adında bir ürün sipariş etmişti. Onu da
burada Life Store da bulup aldık. Bu çaya katılıp içilen bir şurupmuş.
Bitkilerden doğal yolla elde ediliyormuş. 250ml’si 150Kr idi. Bir tane de
kendimize aldık. Bugün hava sıcaklığı 23°C.
Saat 15 ile
17 arasında Linderud dinlenme yerinde yemek yedik [GPS:OGLE29]. Tavuk butlarını ızgara
yaptık. Buraya kadar 6508Km yol aldık. Akşam Karlstad’a ulaştık [GPS:KARSTA].
Karlstad’a yaklaşırken sorun yoktu. Ama merkeze yaklaşmaya başlayınca bölge
ve semt isimleri başladı. Biz de biraz karıştırdık, sanayi merkezlerinin
olduğu yerlerden geçtik ama sonunda merkezine kadar ulaştık. Ardından göl
kenarına ulaştık. Göl kenarındaki bir tabela dikkatimizi çekti. Lisanssız
balık tutmanın yasak olduğu ve lisansın da günlük 49Kr, haftalık 100Kr, Yıllık
250Kr ve aile 350Kr bedelle verildiği yazılıydı.
Karlstad’a
saat 19’da ulaşmıştık ama merkezine girebilmemiz yaklaşık bir saatimizi
aldı. Burası sevimli bir yer. Aracımızı park ettik. İleride gördüğümüz
kalabalığa doğru yürüdük. İlk önce yüzlerce bisikletin park edildiği
bir yere ulaştık. Burası bisiklet tarlası gibiydi. Hiç bu kadar bisikleti
bir arada görmemiştik. Etrafımızda çoğunlukla gençler var. Kalabalığın
arasında yürüdük. Meğerse “köp festival” adında bir şenlik varmış.
Festivalin çevresinde çay bahçeleri ve birtakım lunapark oyunları vardı.
Etraf renkli ışıklarla aydınlatılmıştı. Yan tarafımız da göldü. Güneş
ışınları eğik bir şekilde gölün üzerine vuruyordu ve altın gibi pırıldıyordu.
Etrafımız neşeli insanlarla dolu. Çay bahçeleri tıklım tıklım. Karlstad
sokaklarında dolaşırken mini golf oynayanlara rastladık. Bir süre onları
seyrettik. Dolaştığımız saatte dükkanlar hep kapalıydı.
Kampımızı
yapmak için gelirken gözümüze kestirdiğimiz yer, 20Km gerideki Grums Turizm
danışmanın bulunduğu tesis. Burada konaklayan birçok karavan vardı. Biz de
Karlstad yakınlarındaki Grums’a
[GPS:GECE29]
geri döndük.
Kilometremiz
6619Km ve hava sıcaklığı 18°C. Karlstad merkezden 20Km uzaktayız. Buraya
gece 22:30 civarında ulaştık. Etrafımızda karavanlar vardı. Yeşillik bir
yeri beğenip çadırımızı kurduk.
|
|
Solda
festival kalabalığı, sağda ise bisiklet kalabalığı. Hiç bu kadar
bisikleti bir arada gördünüzmü?
Karlstad
30
Temmuz2003 Çarşamba Sabah 7:30 gibi uyandık. Yine yağmur başlamıştı.
Öğleye doğru biz Stockholm yolundayken yağmur iyice şiddetlendi. Radyomuzda
da Ravel’in Bolerosu çalıyor. Yağmur yağıyor, kuruyuz. Otoyolda yol alıyoruz,
ne camımız ne de aracımız çamur olmuyor. İstanbul’da olsak yol ıslakken
sürekli camımızı da yıkamamız gerekirdi. Neşemiz yerinde. Orebo’daki
Eurostop adındaki bir dinlenme yerine geldik [GPS:PARKEU]. Burası çok güzel bir tesis. Marketinde biraz
alışveriş yaptık. Burada WC, duş, benzinci, otel gibi gerekli olabilecek
her şey var. Saat 14:30’da yeniden yola devam ettik.
Högsjön
Restplace’de öğle yemeği için durduk [GPS:OGLE30](Örebro ile Arboğa arasında).
Burada yağmur yok. Hava açıldı. Bu İskandinavya’daki son öğle yemeğimiz
olacak. Patates ve balık kızarması yaptık. Bir de yanına çay demledik. Biz
bunları yaparken bir turist otobüsü biraz ilerimize park etti. Bir Japon görünümlü
bayan yanımıza yaklaştı ve yaptığımızı inceledi. Bizim kendi kaplarımızda
yemek pişirmemiz çok hoşuna
gitti ve eşini de yanına çağırdı. Gel gel kendi patates kızartmalarını
kendileri pişiriyorlar dedi. Biz de onlarla biraz sohbet ettik. Amerika’da yaşayan
Çin uyruklularmış. Tatil için buraya gelmişler. Çinli Amerikalılarla
biraz muhabbet ettik. Onlar da Nordkapp’tan dönüyorlarmış. Amerika’ya da
gelmemizi istediler ve gelirsek de mutlaka uğramamızı istediler. E-Posta
adreslerini aldık karşılıklı olarak iyi yolculuklar diledik.
|
|
Yol kenarlarındaki çimlerin arasını böyle süpürgelerle temizleniyor.